Tuesday, December 30, 2014
Yeni yıl
Yeni bir yılı yaşamaya çok çok az kaldı. Her yerde heyecan ve tatlı telaşlar... Yılın bu dönemlerinde insan bir iç muhasebe yapıyor çoğunlukla... Nereden geldim, nereye gidiyorum diye. Ben de şu sıralar bu durumdayım. Birkaç senedir çok durağan bir hayat yaşadım. Ama bu durağanlıkta köklerimi sağlamlaştırdım. Hayatın anlamını sorguladım. 30'lu yaşlara geçince hayatı dolu dolu yaşamanın, insanların değil içimin ne dediğinin ne kadar önemli olduğunu anladım ve gördüm. Herkes bıt bıt konuşurken, beni ordan oraya çekiştirirken ne kadar az farkındaymışım kendimin ve yaptıklarımın... Onları memnun etmek için deli gibi uğraşıyormuşum. Kendi hayatıma odaklanmaya başladığımda ise hepsinin söylene söylene yanımdan uzaklaştığını gördüm :) Odak noktası kendileri olunca ne kadar mutluydular halbuki :) Neyse kendiliğinden gittiler ya da bir kısmından ben uzaklaştım. Artık daha keskin sınırlarım var. Kimse için koşturup, memnun etmenin bir anlamı yokmuş. Çünkü memnun olmuyorlarmış ve aslında benim yaptıklarımı yapmak istedikleri için beni huzursuz ediyorlarmış. Evet çevremde daha az insan var ama huzurum da daha fazla. Sanırım bebeğimi önceden bu dünyaya getirseymişim çok mutsuz olurmuşuz ikimiz de. O nedenle güçlendiğim, farkındalıklarımın arttığı, kendimi daha fazla önemsediğim bu yılda sağlıkla ve huzurla seni kucağımıza almak için bekliyoruz bebeğim. Umarım sen de bu hayatı yaşarken, dolu dolu yaşarsın ve hep birlikte mutlu oluruz.
Bu sene bir istek listem olmayacak. Sadece huzur ve mutluluk diliyorum. Bunları sağlayacak kişinin de ben olduğumu biliyorum :)
Friday, December 12, 2014
Güzel Haberler
Epeydir bloguma yazmıyordum. Çünkü hayatımda önemli bir değişimin başlangıcını yaşadım bu sürede. Ailemize minik biri katılacak :) Şu anda 15 haftalık hamileyim. Bu süreyi kendimi ve bebişimizi dinlemeye ayırdım. Henüz uzun uzun hayallerim yok :) Her anne gibi heyecanlı ve mutluyum sadece. Kollarıma sağlıkla alacağım günü bekliyorum. İnşallah huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir bebek olur. Allah isteyen herkese bu güzel duyguyu yaşatsın. Hepinizi öpüyorum.
Monday, August 11, 2014
Sunday, August 10, 2014
Paris Gezi Notları-6
Evet bunlar da son postum :) Yeme içme postuyla kapatıyorum Paris gezimi... Umarım hoşunuza gitmiştir. Bir sonraki gezide görüşmek üzere efendim ;)
Louvre içinde bir cafede yediğim harika limonlu tart. Böylesini ilk kez yedim. Süperdi.
Yukarıdaki restoranda yediğim bu hamburger enfesti. Türkiye' de şarap içmemişim ben, onu anladım bir de :)
Thursday, August 7, 2014
Paris Gezi Notları-5
Daha bitemedi durun :) Sıkılmadınız umarım benim güzel fotolarımdan :)))))) Bu da Montmartre' ye giderken çektiklerim. Hem foto çektim hem de çektim. Gerçekten bavulla baya zorluk çektim :) Otel uzak olduğu için otele dönemezdim tekrar. Bavulu bırakacak bir yer bulamadım. Taa oraya kadar götür babam götür. Kolum koptu.Hem güldüm, söylendim kendime "zorun ne Sevda?", hem terledim. Ama gitmeme DEĞDİ doğrusu. Harika bir yer, harika bir manzara. Mutlaka gidilmeli, görülmeli :) Bavulla olsa da :)
Bu şeker dükkanına aşık oldum. Bütün şekerleri alabilirdim :)
Millet eğleniyor. Şansıma o hafta gezdiğim süre boyunca yağmur yağmadı ki normalde yağmurlu olurmuş o zamanlarda :)
Bu da teleferikle aşağı inişten :)
Ve dönüş başladı. Dönüş fotosunu eklesem de son bir post daha var. Bekleyin ;)
Monday, August 4, 2014
Paris Gezi Notları-4
Paris notlarıma kaldığım yerden devam. Bu fotoğraf eğitimin son günü sertfikalarımızı aldıktan sonra çekildi. Sınav sonrası hatırası. Çok güzel ve eğlenceli zaman geçirdim. Hepinize teşekkürler ;)
Otelin yakınından bir fotoğraf. Otobüs beklerken fotosu diyelim.
Ve Louvre Müzesi. Tek kelimeyle muhteşem. Ayaklarıma kara sular indi. Ama gerçekten değdi. "Mona Lisa bu mu" dememe de neden olmadı değil :) Gezin, gezdirin...
Mona Lisa... Müzede en yoğun kalabalık bu kesimdeydi sanırım. Tablo İtalyan sanatçıların eserlerinin bulunduğu salonda yer alıyor.
Fotoğrafım çekilmeden olmaz. Yorgunluktan dağılmışım :)
Bu sefer Eyfel'in 2. katına kadar çıktım. Manzara harika. Paris buradan yaşanır sanırım :) İddialı bir laf ama romantikliği beni benden aldı. Ah Kociş birlikte gidebilseydik keşke :( Neyse bir dahaki istikametimiz Paris olsun. Hem her yerini gezemedim değil mi :)
Vitrinlere bakmadan olmaz :) Çok beğendim bu vitrini nedense. Ama gezmekten alışverişe imkan kalmadı :) O da bir dahaki sefere...
Ve bir metro fotoğrafı daha :)
Subscribe to:
Posts (Atom)